Gezi Park Ayaklanmasındaki LGBT Bireylerin Söylemlerinde Heterotopya
ARZU - 3 45-52 Ali Ersen Erol
2013 yazı sırasında milyonlarca kişi Türkiye tarihinin en büyük ayaklanmasına beraberce katıldı. Protestolar, İstanbul’daki Gezi Parkının bir alışveriş merkezine dönüştürülmesine tepki olarak çevreci kaygılarla başladı. Fakat protestolara katılan LGBT bireyler için parkın başka bir anlamı daha vardı—Gezi Parkı, İstanbul’daki en iyi bilinen çarka çıkma yerlerinden biriydi. Bu yüzden LGBT bireylerin, çevre veya toplumsal alanın kaybı ötesinde de kaygıları vardı—onlar, toplumsal alanın rekabet içinde olan ahlaki coğrafyasının önemi ile orada bulunuyorlardı. LGBT bireyler, ayaklanma anını, alışveriş merkezi inşaası tutkusu ile semptomlaşan neoliberal heteronormatif paradigmanın toplumsal alanlar ve toplumsal ahlak üzerindeki etkisini merkezsizleştirme fırsatı olarak görerek direndiler. Foucault’nun heterotopya çerçevesini kullanarak, LGBT kimlik, söylem ve coğrafi ahlak arasındaki bağı inceleyen bu çalışmanın cevaplamaya çalıştığı soru şudur: Gezi Parkında direnen LGBT bireylerin söylemleri toplumsal alanın coğrafi ahlakını nasıl çerçevelemektedir? Makale bu soruyu KAOS GL’nin ‘Gökkuşağı Forumu’ web platformunda Gezi Parkı süresince ayaklanma üzerine yazılan 58 makaleyi inceleyerek cevaplamaya çalışmaktadır. Araştırma, eleştirel söylem analizi yöntemi ile, özellikle mekansal göstericilerin nasıl kullanıldığına ve nitelendiğine dikkat edilerek yapılmaktadır. Bu araştırmada söz konusu olan sadece basit bir çerçeveleme analizinin ötesinde, queer kimliğin kendi hayal gücü ile toplumsal alanda var olmanın ne demek olduğunu heteroseksist ve homofobik söylemlere alternatif olarak yeniden tanımlamasının söylemsel mekanizmalarını açığa çıkarmaktır. Ek olarak, bu inceleme cinsel kimlik ve toplumsal tartışmalara katılmın söylemi arasında olası bir bağı da sorguya açmaktadır.
Kaos Q+
Tunus PTT, PK 12, Kavaklıdere-Ankara
+90 312 230 6277