İşte Bu Benim Kuir Hikâyem: Sesler

Ses - 14     62, 63     China Bird

 

“I live in a drama and I’m dancing to samba…”

                                                        Σtella

Merhaba,


Ben ChinaBird. Bu ismi kendini doğurmak ve büyütmek zorunda kalan bir kuir olarak etten, kastan ve kandan daha sağlam, fakat gözle görünmez olan göbek bağımı kendi ellerimle koparırken hissettiğim acıyı yatıştıran ve bana ninni olan Patti Smith’in China Bird adlı şarkısından esinlenerek kendime seçtim. Kendime seslerden bir kimlik yarattım. Kimliğim olunca da hikâyemi anlatma gereği duydum. Çünkü ben de kimliksizleştirilerek yok edilmeye çalışılan hikâyecilerin dirençli sesinden güç ve cesaret almıştım. Belki benim hikâyem de kendini hiçbir yerde, aynalarda dahi göremeyen; kendi sesine, sözüne, gözüne yabancılaştırılıp kendine düşman edilmiş başka bir ötekiye kapkara gecelerde uykuya dalması ve bizi birbirimize düşman eden sistematik kurgular kabusundan uyanması için bir ninni olur. Çok iddialı oldu, farkındayım; ama denemekten başka şansım yok.


Ben her şeyde sesler duyuyorum. Tek tek, uzun uzun sıralamayacağım; fakat bana göre ıssız bir tepede yapayalnız ve dilsizmiş gibi duran bir kayanın bile sesi, ritmi, hafızası var. Titreşir, uğuldar, kükrer, fısıldar, inler, ağlar… Şarkısını/hikâyesini söyler. Kayalar -hatta bence her şey- birbirine sürtünür, çarpar, yuvarlanır, dönüşür… Al sana Rock’n’ Roll. Duymak isteyen kulaklar için her yerde ibretlik “sex”ler, “drugs”lar ve de “Rock’n’Roll”lar vardır (Bird China, Metaforize Şakalarla Biz Bize, Beybisel Yarınlar Yayınevi, Öz Şefkat Pide ve Lahmacun Salonu, 2028.)


Şimdi seslerden oluşan bir hikâye okuyacaksın/duyacaksın. Benim sesimi duyacaksın, sesimin tonundan/renginden -çok yüksek bir ihtimal- erkek olduğumu sanacaksın. Değilim.  


Benim sesim, şiirlerle şarkılarla kendini avutan değil; bunlarla kendini inşa etmeye çalışan, içini ve dışını keskin bir jilet gibi acımasızca ayırmaya kalkan çemberin tam da üzerinde kan revan içinde yürürken çemberi yontan, bozan, vahşi tarafın ayaklarının; var oluşundan dolayı sürekli utandırıldığı için hiçbir yerle aidiyet kuramayan, etrafta kimse yokken kendi olabilen çocuğun kısık sesle bile söylemeye korktuğu sözlerin sıkıntısının, suçluluğunun bir davul gibi gerim gerim gerdiği kalbinin; karanlık, ıssız sokaklarda; rutubetli, tenha köşelerde ya da herkesin gözü önünde, koyu ve korkunç ormanlarda atılan/atılamayan, insanın ciğerini çelik tellerin kopuşu gibi tel tel, lif lif didikleyen çığlığın; isyana dönüşüp, ucube olarak yaftalanan yorgun yüzlerdeki bir araya geldikçe, birbirinin elinden tuttukça, birbirine sokuldukça ışıyan gözlerde beliren kırılgan, çaresiz ve şiddetli umutlu handesinin pırıltılı ve zarif sesi olsun isterim.


Sesim böyle çıksın, böyle duyulsun isterim. Çok iddialı oldu, farkındayım ama isteyenin bir yüzü…


O zaman şimdi seslerimi dinlemek isteyen tüm kuirler için ChinaBird’den geliyor. Karamsar sözler, iyimser seslere dönüşecek. Kulaklıklar kulağa lütfen…



Dinlemek için tıklayın!



 

Sesler


Ya deredir ya tepedir.

Benim derdim derindedir.

İstanbul’da, Kurtuluş’ta;

Kurtuluş yok, tek başıma.

 

Ağaç olsam bir kuş olsam

Gariban bir çocuk olsam

Başı dik bir kadın olsam

Ömrüm zalim elindedir.

 

Gözleri kördür, görmezler.

“Hande”sini çekemezler.

Kalpleri yok, belki mermer…

“Kader”imdir isyan benim.

 

Bataklıklar yerim benim,

Ben her yerde misafirim.

Çok yaklaşma, sarılırım.

Zehirlidir dikenlerim.

 


Söz, müzik, vokal, elektrik gitarlar, bas gitar, elektrik piyano, ıslık: ChinaBird

Uğultu ve diğer sesler: Sen, ben, biz, Dünya, her şey…



Sevgi ve dayanışmayla…

Ses - Go 14 Publication

Kaos Q+

Tunus PTT, PK 12, Kavaklıdere-Ankara

+90 312 230 6277

İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Kurumu SIDA Logo kaosgldergi.com sitesi, Gökkuşağı Projesi kapsamında, İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Kurumu SIDA tarafından desteklenmektedir.
Validation error occured. Please enter the fields and submit it again.
Thank You ! Your email has been delivered.